16 Nisan 2014 Çarşamba

ŞURA'NIN DİP BOYASINI RATİNG AFFETMEDİ.

KURT SEYİT ALARMI!

Kurt Seyit aylar öncesinden yaptığı tanıtımlarla, “Televizyona damgasını vuracak bir yapım geliyor “ hissiyatı ve merakı uyandırdı herkes de.
Yılbaşının ilk dansı diye verdiği tanıtım bile evde 2014’e son on sayarken, aklımızın ekranda kalmasına neden oldu.(Kız kardeşim bile kocasına sarılıp yeni yılını kutlarken, omzunun üstünden Kurt Seyid’in tanıtımını izlemeye çalışıyordu.)
Büyük produksiyona imza atılıyordu…
 İlk dört bölüm Moskova’da zor şartlar altında çekilmişti. Tanıtımlarda Şura(Rus)karakterini oynayacak kişinin Farah  Zeynep Abdullah olmasına bile ısınmıştık. Ne de olsa Kıvanç’ın masmavi gözlerinin, bembeyaz karların arasından ekranı delen gözleri vardı.
Peki, bu kadar merakla beklenen dizinin akıbeti ne durumda?
İlk bölüm fazla Avrupai bir hikaye kurgusu ve senaryo diliyle yazılmıştı. Çekimler, Sanat, Kostüm kısaca Produksiyon tam anlamıyla enfesti ama, içi boş geldi nedense.
Bir kız için iddiaya giren erkekler topluluğu ellerinde kadehlerle kahkahalar savuruyordu saray koridorlarında. Dizinin kötü karakterini oynayan  Birkan Sokullu’ya rolü yakıştıramadık. Evin cici çocuğunu bu şekilde kabullenemedik belki de. Entrikalar yine çok Avrupa diyarlarında uçuşuyordu. Bir türlü yere konamadı.
Birinci bölümü sabırla bitirdik, “Olur, olur, oturur. Produksiyon müthiş ama!”diyerek sonrası,sonrasını bekledik durduk.
İvmeli ratingleri ile az- çok alarm veriyordu aslında.
Dördüncü bölümden sonra İstanbul’a taşınan çekimlerin maalesef  kalitesi ilk bölümlere nazaran zayıflayınca hayal kırıklığı yarattı açıkçası. Senaryonun her seferinde düzeleceğini, tırmanacağını beklerken, ekranı zaplar hale geldik Kıvanç’ın gözlerine rağmen.
Dünkü bölüm ise ratinglerinde anlattığı gibi hevesimizi yine kursağımızda bıraktı.
Bir süreden sonrada artık göze batmaya başladı bazı şeyler. Mesela Rus güzeli olarak kabullendiğimiz Farah Zeynep’in “Bir Rus kızı nasıl olur?” sorusunun cevabını karşılayamadığı açık verdi. Hele de dünkü bölümde dip boyasının çıkmış olması ve siyahlarının ekranda gözümüze gözümüze girmesi Rus kızı ile bağdaşmayan bir absürtlükteydi.


Bu noktada aklıma komik bir nokta takıldı istemsizce:
Erkeklere bir Rus kızını tarif et desem alacağım cevap; Uzun boylu, renkli gözlü, açık tenli , sarı saçlı,taş gibi …devam eder durur bu sorunun cevabı. Halkımızda herhangi birine sorsam bir Rus kızı nasıl olur diye? Sarışın, renkli gözlü der. İlkokuldaki çocuğa sorsam “sarışın “ der.
Şimdi dönelim dünkü bölüme. Bütün detayları oyunculuğu ile kapatabileceğine inandığımız Farah Zeynep’in aslında sonradan yapılmış sarı saçları da dip boyası diye bağırıyorsa, Rus kızı olarak çizilen imaja pek de yaklaşamıyor.
Bundan sonra durum ne olur bilinmez demek isterdik ama Kurt Seyit’in ivmeli ratingleri aynı şekilde devam edecek gibi.
Başarının grafiği Şura’ya değil tabi ki Senaryoya dayanıyor. Ay Yapım’ın başarılı kalemleri için beklide en önemli nokta  seçilen eserin yanlışlığından da kaynaklanıyor. Romanı okuyanların çoğu aslında Kurt Seyit ve Şura’nın hikayesi ve sonunun çok da ortalığı duman etmeyecek bir eser olduğunu biliyor.
Bundan sonrasını artık,ben de dahil olmak üzere bekleyip göreceğiz.
Bunca insanın emeği ile ve zor çalışma koşullarında yapılan iş umarım gereken noktaya ulaşır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder